ABD’deki Türk öğrenci gözaltına böyle alındı
Türk Öğrenci ABD’de Gözaltına Alındı
Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesi’nde eğitim gören doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk, ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na (DHS) bağlı Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) yetkilileri tarafından evinin yakınlarında gözaltına alındı.
Rümeysa Öztürk, Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitimini sürdürmekte olan bir öğrencidir ve dün akşam Somerville’deki evinden çıkarken ICE tarafından durduruldu.
Gözaltına Alınma Anı Kamerada
Sosyal medyada paylaşılan güvenlik kamerası görüntülerine göre, sivil ve maskeli 6 görevli, Öztürk’ü etrafını sarmış ve telefonunu zorla almaya çalışmıştır.
ICE ekipleri, Türk öğrenciyi ellerini kelepçeleyerek gözaltına alırken, Öztürk’ün itirazları da kayda geçmiştir.
Şu anda ICE veri tabanında gözaltında tutulan Öztürk hakkında herhangi bir resmi açıklama yapılmamıştır.
Öztürk’ün Avukatından Açıklama
Rümeysa Öztürk’ün avukatı Mahsa Khanbabai, müvekkilinin henüz suçlanmadığını ve nerede olduğunu bilmediğini belirtmiştir.
Tufts Üniversitesi ise gözaltı işleminden haberdar edilmediğini ve herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını duyurmuştur.
Öztürk’ün arkadaşları, ona ulaşamadıklarını ancak gözaltına alınmadan önce ailesine haber verdiğini ifade etmişlerdir.
Ayrıca, Öztürk’ün geçmişte Filistin konusunda yazdığı bir makalenin kişisel bilgileriyle birlikte yayımlandığını da öne sürmüşlerdir.
Filistin yanlısı bir grup, Öztürk’ün serbest bırakılması için bugün Boston’da destek gösterisi düzenleyeceğini duyurmuştur.
Senatör Warren’dan Tepki
ABD’li Senatör Elizabeth Warren, Rümeysa Öztürk’ün gözaltına alınmasını “medeni özgürlükleri engellemeye yönelik endişe verici bir örüntü” olarak değerlendirmiştir.
Warren, Trump yönetimini yasal statüye sahip öğrencilere karşı hedef almakla suçlayarak, bu durumu ABD Anayasası’na aykırı olarak nitelendirmiştir.
Filistin’e Destek Süreci
Rümeysa Öztürk’ün gözaltına alınması, Filistin yanlısı öğrencilere karşı baskıların arttığı bir dönemde gerçekleşmiştir.
Geçmişte Columbia Üniversitesi’nden mezun olan Mahmud Halil’in yanı sıra Georgetown Üniversitesi’nden araştırmacı Badar Han Suri’nin durumları da benzer baskıların bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
